28 Eylül 2013 Cumartesi

Tayyipleşme ana

Tayyipleşme ana! başlığı yazarak gireyim bu yazıya. Bu aralar evde Tayyip havası esiyor. Annem sürekli bir ezik piskolojisi ile evde geziyor.

 Bir anda dünyanın en pis insanı olduğunu söylerken birden sana ne beğ sanamı sorcam benimle düzgün konuş yetersiz bak.

 Durumuna geçebiliyor henüz çözemedim kadının bu piskolojisini. Her boka alınıyor. Zaten kankası ile uzun süredir buluşamıyorlar. Zaten buluşunca hiç çekilmiyorlar iki tane anne olunca karşında dabıl trip seziyorum kankası'da çok fena yea.

 Ona patates diyecem bundan sonra patates ne derseniz sürekli beni sonra patates kızartması pişirmeyeceği olayıyla tehtit ediyor. Bende ona senin patateslerine mi kaldım diye atar yapamıyorum.

 Çünkü muhtacım anam yemek yapmıyor evde. Sanki bana karşı eylem yapmışlar sürekli yetersiz şöyle böyle şunu yap bunu yap ordan patates'de destek veriyor.

Zaten sürekli Tayyip kafasın'da annem asarım keserim var evde. Kadının derdi ne bilmiyorum. Kankası patates'de Melih Gökçek gibi didikliyor anamı.

Zaten Hep o patates'den çıkıyor bu işler Patates olmasa annem şekerleşebiliyor nasıl oluyor bilmiyorum ama olabiliyor.

Anam o gelince bir güç gösterisinde bulunma isteğinde bulunuyor. Manyak kadın


Anneme bu karikatürü atmak istiyorum ama götüm yemiyor birde facebook adresi var. Senin ne işin var orda dediğimde oyun oynuyorum diyor.

Kriminal keys oynuyorum sen işime karışma enerji gönder portakal suyu bul yeaa deyip atarlanıyor bana. Siz siz olun ananızı teknoloji ile tanıştırmayın

Anne okuyorsan kendine gel umarım okumuyorsun yoksa patates ile birleşip benimle kapışmanızdan korkuyorum haydi görüşürüz.





9 Eylül 2013 Pazartesi

Bir teori

Evrenle ilgili bir teorim var la benim. Arada bir düşünürüm. Aslında sanırım bunu benden daha önce bulan varmış çokta şeyimde alla alla banane la bana duyuramamış başarısız filozof seni pis herif. Akşam akşam deli ettin beni filozof bey.

Çok geçmeden teorimi paylaşayım seninle uykudan yeni uyanmış evinde göt büyüten sevgili okuyucu.


Bak la şimdi herkes. Benim kafamın içerisinde yani. Benim dünyam benim kafamın içerisinden yaratıcı beni bu kafa ile yaratmış yani. 
Ne diyeyim yaratıcı beni sınarken kendi kafamda ki dünya ile sınıyor mesela bu ünlüler televizyon programları falan hep benim kafamda. 
Sende benim kafamdasın okuyucu. Pis herif siktir git kafamdan.

Zaten bu teorimi'de şu isteyince olur şeyleri destekliyor. Mesela "bir şeyi kırk kere dersen olur" diye atasözü şeysi var ya buda benim teorimi destekliyor ne zeki adamım la ben.


Aslında bu teoriyi yalanlayacak tek bok var. O da benim bu kadar şeyi hayatta düşünemeyecek olmam. Sen kimsin'de evrenin teorisini  buluyosun la derler adama.
 

Siktir et gafa yok demek ki. İşte bu benim hayatımı açıklıyor. Siktir et gafa yok demek ki defalarca demek istiyom. Unharca blog yazamıyorum bu günlerde.

Hiç içimden gelmiyor. İçimden geliyor ortaya kaliteli bir şeyler çıkmıyor. İçip içip sıçmış üstüne'de işemiş gibi oluyor yazılar. Sinan akçıl gibi his ediyorum kendimi öyle yazılar yazdığım'da.


 Boş beleş yazılar yazınca kızıyor okuyucular bana. Zaten anneme anneeğ ben popi oldum diyorum. (Popi nedir kendim henüz çözemedim ama sosyal medya'da kulalnıyorlar.)
Annemde senden anca popo olur deyip unharca espiri yapıyor kendi yapıyor kendi gülüyor anlamıyorum bu kadını.


Zaten iyicene yaşlı nene moduna girdi. Bütün gün evde iğne oyası yapıyor. Birde kankası var. Birleşince bitirim ikili oluyorlar. Amına koyayım.


 Neyse teoriden girip nereden çıktım bu yazıda'da. En bokuna kadar uzatmayı başardım. Haydi siktirin gidin görüşürüz.

// Son aldığım duyuma göre o teori matrix'miş yeminlen daha önce izlemedim la.

4 Eylül 2013 Çarşamba

Sen Utanma Çocuk

Geçen günlerin birisinde aylak aylak kişisel blogları geziyordum. Kişisel blogları dolaşmaktan birazcık sıkılınca bir facebook'a girip bakınayım dedim. Sonra bir resim dikkatimi çekti. İnci sözlük sayfasının  birisinde. Girdim baktım bir fotoğrafa çok canım sıkıldı. Çöpçü bir çocuğun mektubuydu. 


"Adım ş.s 10 yaşındayım 4.sınıfa gidiyorum. Babam öldüğü için bize bakacak kimse yok. 
Bende çöp topluyorum 3 yıldır. Çünkü çöp toplamazsak açlıktan ölürüz. Annem bizi çöpe göndermek istemiyor. 
Bazen gönderirken ağlıyor ama ne yapalım babam olsaydı bana çöp toplamazdım. Çöp toplarken utanıyorum erkek çöpçüler bana laf atıp duruyor terbiyesizler.



Bu mektubu görünce aslında kendimi duygusuz olarak tarif edebilirim. Ama çok duygulandım çok moralim bozuldu.
 Bu çocuğun durumdayken kahvaltı sofrasında kuş sütü eksik olmayan millet vekilleri utandırdı beni. Zenginler utandırdı. Para sıçarken 16. arabasını alıp onlara hiç yardım etmeyen zenginler.
 Çocuklar utandır'dı beni onun yaşında ki çocuklar. Evde pembe dizilerini izleyip en son çıkan telefonu alamadıkları için babalarına sövüp sayan çocuklar utandırdı beni.
 Takip ettikleri müzik grubu yada şarkıcılar Türkiye'ye gelmiyor. 
Diye intahar'a kalkışan genç kızlar utandırıyor beni. Yada sevdikleri şarkıcı Türkiye'ye gelince gidemeyip ağlayanlar utandırıyor. Beni oruspusu onu terk etti diye ağlayan genç çocuklar utandırıyor beni. 
Kulaklıklarını takıp çığlık seslerini acıları duymayanlar utandırıyor beni.

En çok'da kendimden utanıyorum bir şey yapamamak'dan yapmamak'dan utanıyorum. Evde ben göt büyütürken o çocukların çalışmasını kaldıramıyor. Utanıyorum kendimden. 

Sen utanma çocuk. Milletvekili utansınsın. Zengin utansın. Millet utansın.